KALEİÇİ



                                                         KALEİÇİ










Antalya’nın merkezinde bulunan Kaleiçi, tarih kokan bir mekândır. Adından da anlaşılacağı üzere, merkezde limanı içinde barındıran bir kalesi bulunmaktadır. Şehirde en çok turist çeken bölgelerden biri olan Kaleiçi’nin sevimli ve iyi dizayn edilmiş sokaklarında; alışveriş yapılabilecek, yeme içme ihtiyacını karşılayabilecek çok sayıda tesis bulunmaktadır.












“Attalos Yurdu” anlamına gelen Antalya, II. Attalos tarafından kurulmuştur. M.S. 130 yılında Hadrianus’un Attaleia’yı ziyaret etmesi şehrin gelişmesini sağlamıştır. Bizanslılarca “piskoposluk merkezi” anlamına gelen Attaleia, Türklerin eline geçtikten sonra büyük bir gelişme göstermiştir. Burada pek az kalıntı görebilmekle beraber, ortamda her yerden tarihin kokusu geldiğini hissetmek mümkündür.



  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

1 yorum:

Gülşen Karaca dedi ki...

Antalya deyince benim aklıma Antalya'lı arkadaşım Derya geliyor hep. Derya ile Ankara'da üniversite okurken aynı evde kalmıştık iki sene. Çok güzel ve iyi bir kızdı. Tam ismini hak ediyordu gerçek bir denizkızı gibiydi, mavi gözleri, okuma aşkıyla dolu olduğu kadar asil ve hanım hanımcık bir kızdı. Bana Antalya'yı Derya sevdirdi.Çünkü memleketi Antalya'yı çok seviyordu Derya. Derya çok fakir ailede büyümüştü ve zorluklar içinde okul okumaya çalışıyordu. Okul bitince Antalya'ya döneceğini, mesleğini orada yapacağını anlatıp duruyordu.

Hiç unutmuyorum bir gün Derya'ya resmi bir tebligat geldi. Korktu önce icra davası falan sandı. Heyecanla açtık zarfı. Tebligat miras mahkemesinden geliyordu. Derya'nın rahmetli dedesinden ona miras kaldığını öğrendik! Hepimiz çok sevinmiştik Derya ise havalara uçmuştu sevincinden. Artık zor günler bitecekti ona kalan miras ile zengin olacak rahat bir hayat yaşayacaktı. Derya ertesi gün miras mahkemesine telefon edince işinin o kadar da kolay olmadığını öğrendi. Bazı mirasçıların bütün mirasa konmaya çalıştığını, bazılarının da buna itiraz ettiğini, olayın miras avukatı tutmaya, miras mahkemesinde miras davası açmaya kadar vardığını öğrendi.

Derya zeki olduğu kadar da cazgır bir kızdı! Ayağına kadar gelen bu miras ile zengin olma fırsatını kaçırmaya hiç niyeti yoktu. O da hemen bir miras avukatı ile konuştu, konuştuğu miras avukatı da miras davalarının uzun süren davalar olduğunu söyledi. Ama ona kalan miras için mücadele etmeye Derya kararlıydı. Seneler sonra Derya ile sosyal medya üzerinden tekrar birbirimizle konuştuğumuzda miras olayının ne olduğunu sordum. Miras davasını kazandıklarını, miras hakkını aldığını ve artık çok zengin olmasa da rahatça geçindiği rahat ve iyi bir hayatı olduğunu öğrendim. Evlenmiş, çocukları olmuş. Çok sevindim mutlu olmasına.

İşte Antalya gelince benim aklıma bunlar ve bana Antalya'yı sevdiren Antalyalı Derya geliyor. :)

Yorum Gönder